tarafından melanqoli Paz Tem. 06 2008, 14:47
21 Haziran 1966 tarihinde idmanocagi, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligine alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için idmanocağı'nın ikinci ligde oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangüçü, Karadenizgüçü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzon Spor kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu. Ne varki İdmanocağı buna karşı çıktı. Daniştay'da açtığı dava ile yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum üzerine araya zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübünde Türkiye 2. Ligine alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulüp çevresinde "Şok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü idmanocağı ile idmangüçü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzon Spor;idmanocağı, idmangücü, Karadenizgüçü ile Martıspor'un birleşmesi ile ortaya çıktı.
Artık bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti Trabzon Spor'un renklerine. Renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da uzun yıllar suren idmanocaği-idmangücü rekabetinde Sarı-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzon Spor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. Renk için geceli gündüzlü toplantılar düzenleniyordu. Dört toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda herşey bitecekti. Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı. Sonunda Trabzon ve Karadeniz'in sembolü olan Hamsi üzerinde duruldu. Hamsi'nin gümüş mavisi rengi ve gözlerinin bordosu dikkate alındı. Kimileri buna karşı çıktı. Neymiş efendim bordo renk kırmızıya kaçıyormuş. Öyle ya idmanocağı renkleri de Sarı-Kırmızı ya. işte bu nedenle bordonun rengi biraz koyu tutularak idmanocağının kırmızısından kaçınıldı. Böylece bir haftadır şehirde süren renk kavgası sona ermişti ve Trabzonspor Bordo-Mavi renklere kavuşmuş oldu.
Trabzon Spor -2-
Halen İl Merkezinde 32.000 (Hüseyin Avni AKER) ve Akçaabat'ta 5.000 kişi kapasiteli (Fatih) stadyum mevcut olup, İl genelinde 13 adet toprak yüzeyli, 3 adet çim, 12 adet spor sahası, 5 adet spor salonu, 9 adet antreman salonu 1 adet kapalı, 2 adet açık yüzme havuzu, 1 adet atış poligonu vardır. Sporun çeşitli branşlarında 14.136 sporcu (12.120 kişi ile futbol ilk sırayı, 1 kişi ile jimnastik son sırayı paylaşmaktadır) 408 hakem ve 22 antrenör görev almaktadır.
Trabzon'da spor denince şüphesiz ilk akla gelen futboldur. İlimizin tanıtımında çok önemli yer tutan futbol takımımız TRABZON SPOR gerek ülkemizde ve gerekse Avrupa'da elde ettiği büyük başarılardan dolayı İlimizin ve Ülkemizin tanıtımında önemli rol oynamaktadır. 2 Ağustos 1967 tarihinde Bordo-Mavi renklerle kurulan Trabzonspor 1973-1974 sezonunda Türkiye Birinci Ligine çıkmış ve bugüne kadar 6 kez 1. Lig Şampiyonluğu, 5 kez Federasyon Kupası, 7 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası ve 5 kez de Başbakanlık Kupasını müzesine götürmüştür.
Avcılık, atıcılık, atletizm, basketbol, boks, güreş, judo, voleybol, hentbol, futbol ve su sporları dallarında spor faaliyetleri yapılmaktadır. Her dalda ülke çapında dereceler alan Trabzonlu sporcular futbolda da birçok başarılar kazanmışlar ve isimlerini yurt dışına taşırmışlardır.
Karadeniz'in hırçın dağlarına karşı dik yamaçlı inişli-yokuşlu yollarla birbirine bağlı topraklar üzerinde doğup büyüyen Trabzonlu çok değişken, sert yaratılışlı ve çeviktir.
Düğünlerde, derneklerde, ırgatlarda (Ortaklaşa çalışma) tek tek ya da topluca söylenen türküler, genellikle bölge halkının ulusal sazı haline gelen kemençe ile birlikte çalınıp söylenir.Diğer bölgelerde olduğu gibi, Karadeniz Bölgesinde oynanan halk oyunları da zengin ve çeşitlidir. Bu oyunlar genellikle horon adını alırlar. İnce bir sanat güzelliği ile oynanan horon, yurt ve dünya çapında ün yapmış ve uluslararası yarışmalarda birçok birincilik kazanmıştır.